Narenciye Soğuk Hava Depoları

Narenciye Soğuk Hava Depoları

Narenciye Soğuk Hava Depoları

Narenciye soğuk hava depoları CFC içermeyen 40 kg/m³ yoğunlukta soğuk depo panelleri ile izole edilir. Çift rejimli soğuk odalar ile A++ enerji seviyesinde soğutulan bu depolarda büyük enerji verimliliği sağlanır. Narenciyelerin işleme merkezlerine ulaşması için uygun şekilde depolanması gerekir.

Turunçgillerin %35-40’ı ihraç edilir ve ülkemiz ekonomisi, üretim, hasat ve depolama sırasında ortaya çıkan hatalar ve bilgi eksikliklerinden dolayı önemli miktarlarda kayıp yaşar. Ülkemizde turunçgil meyvelerinin tam ve ayrıntılı bilinmemesi, üreticiden tüketiciye ulaşana kadar %20-30’unun çürüyüp atılmasına neden olur ve her yıl milyarlarca lira kaybına neden olur. Bundan dolayı narenciyenin narenciye soğuk hava depolarında saklanması elzemdir.

Narenciyelerde Hasat

Narenciyelerde hasat, yaralanmaların en fazla meydana geldiği ve patojenlerin en çok bulaştığı aşamalardandır. Hasat zamanı ve şekli, işçilerin tırnaklarından, meyve hırpalamalarına kadar birçok faktör hasat esnasındaki yaralanmalar üzerinde etkide bulunabilir. Hasat zamanı belirlendikten sonra, turunçgiller zarar görmeden dikkatli bir şekilde toplanmalı, sınıflandırılmalı ve ambalajlanmalıdır. Hasat sırasında azami dikkat ve özen gereklidir. Meyvenin değeri üzerindeki etkisi kadar, meyve yaralanmaları ve berelenmeleri sırasında oluşan küflenmeler de meyvenin muhafaza süresini geniş ölçüde etkiler.

Turunçgil hasadı sırasında yapılacak kültürel önlemler meyvelerin kalitesini ve saklama süresini artırabilir. Bu önlemler arasında narenciye soğuk hava depoları narenciyenin saklanmasında tercih sebebi olmalı. Aynı zamanda ağaç terbiyesi, meyve toplama tekniğinin dikkatli seçilmesi, toprak ve dallardaki meyvelerin öncelikli olarak toplanması, yaralanmaları önlemek amacıyla hasat sırasında dikkatli davranılması, meyvelerin toplama kabına veya sandıklara dikkatli bırakılması gibi faktörler yer alır.

Hasat sırasında meydana gelen yaralanmalar şu şekilde olmaktadır:

  • Hasat sırasında dikkatli bir şekilde işlem yapmak, hasat edenin hasat esnasında tırnak çiziklerine mahal vermemesine özen göstermek.
  • Meyveleri hasat kaplarına hassasiyetle yerleştirmek ve toprağa düşürerek yaralanmalarını engellemek.
  • Meyveler toplanırken meyvenin sapının kopması ya da sapının meyvede bıraktığı zedelenmeler.
  • Hasat sırasında meyvenin daldan kopması sonucu toprağa düşerken dallara çarpmak sureti ile ya da toprağa düşmesi sureti ile zedelenmesi.

Bunlar hasat sırasında meyvelerin zedelenmesine sebep olabilecek yaralanmalardır. Bunların önlenmesi için hasat sırasında dikkatli bir şekilde işlem yapmak, meyveleri hasat kaplarına hassasiyetle yerleştirmek ve toprağa düşmelerini engellemek gerekir. Ayrıca, hasat sırasında kullanılan araçların uygunluğu zedelenmelerin oluşmasını önleyebilir.

Turunçgillerin kaliteli bir şekilde toplanması, kabuklarında oluşabilecek bere ve çiziklerin önlenmesi için toplayıcıların tırnaklarının kısa olması veya eldiven giymeleri gerekir. Ayrıca, turunçgiller kesilirken, ucu küt makaslar kullanılmalı ve kesim kapsülün hemen üstünden yapılmalıdır, böylece kapsül zarar görmez. Kabuk ve kapsülde oluşan çizikler, küflenme riskini arttırarak meyve ve çevresindeki diğer meyvelerin çürümesine neden olabilir.

Turunçgil hasadı sabahın erken saatlerinde yapılmalı ancak hava yağmurlu ise meyvelerin yağmur altında hasat edilmemesine özen gösterilmelidir. Soğuk havalarda hasat sürdürülebilir ancak yağışlı havalarda hasat yapılmamalıdır. Toplamaya etek dallardan başlanmalı ve etek dallardaki ve yüksek dallardaki meyveler ayrı ayrı toplanmalıdır. Toplayıcı, meyveleri 25-30 cm yükseklikten toplama kabına düşürebilir ancak bu, dayanıklı veya sert olan meyveleri zedeleyebilir. Zedelenmeler sadece hasat zamanında değil, ambalaj sürecinde de artabilir. Toprağa düşmüş meyveler de toplanmaya eğilimli olsa da bu tip meyveler çok nadir olarak tüketime uygun değildir çünkü zedelenmiş ve küflenme eğilimindedirler. Bu nedenle, bu meyveler diğer meyvelerden ayrı toplanmalıdır.

Turunçgillerin toplamaları için süngerli (yastıklı) sepetler kullanılması önerilir. Bu tip hasat ekipmanı, meyvelerin çizik, bere veya kabukta oluşabilecek hasarını azaltabilir. Meyveler sınıflanacaksa veya ambalajlanacakları yere nakledilecekse, büyük bahçe sandıklarına boşaltılması düşünülebilir. Ancak, sandıkların temiz, düzgün ve sıkı olması iyi sonuç alınması için önemlidir.

Narenciyenin Soğuk Hava Deposunda Depolanması

Turunçgillerde en ihmal edilen hususlardan birisi de depolamadır. Halbuki, narenciye soğuk hava depoları, narenciyenin doğru depolanmasında çok önemli avantajlar sağlamaktadır. Bunlar;

  • Ağaç üzerinde oluşan kaliteyi, meyve tüketilinceye kadar muhafaza etmek,
  • Pazara düzenli olarak meyve arz edilerek, fiyat istikrarı sağlamak,
  • Özellikle ihracat için, toplu ve düzenli meyve temin etmek;

Meyvelerin uzun süre muhafaza edilebilmesi için soğuk depolara konularak muhafaza edilmelidir. Adi depolarda veya makineyle soğutulan depolarda saklanabilir. Depolama işlemi öncesinde meyveler mutlaka ambalajlanmalı ve hastalıklara karşı ilaçlanmalıdır. Ülkemizde yatak limonculuğu gibi uygulamalar da mevcuttur. İlaçlama işlemi için resmi kuruluşların uzmanlarına başvurulmalıdır.

Narenciye soğuk hava depoları tasarlanırken ve depoya istif yapılırken ambalajlanmış meyveler, ambalaj kaplarının arasından hava geçebilecek şekilde istiflenmelidir. Turunçgil meyvelerinin depolanmasında, nispi rutubet genellikle %85-90 olmaktadır. Depo sıcaklıkları ile muhafaza süreleri, türler itibariyle aşağıdaki gibidir.

  • Mandarinler: 3-4°C’de 2-3 ay
  • Portakal: 5-6°C’de 5-6 ay
  • Altıntoplar: 7-9°C’de 6-7 ay
  • Limonlar: 10-12°C’de 7-8 ay

Gerek hasat mevsiminin 9 aylık döneme yayılması, gerekse uzun sayılabilecek bir depolama süresine sahip olmaları nedeniyle, turunçgil meyveleri, taze olarak pazarlanabilmekte ve tüketilmektedir.

Sonuç

Turunçgillerin uzun süreli muhafazası ve raf ömrünün uzun olması, hasat sırasında uygun kurallara uygun olarak yapılması ve depolama konularına dikkat edilmesi gerektiği anlatılmıştır. Ülkemizde ortalama yıllık kayıplar %20-30 arasında olduğu belirtilmiştir. Bu kayıpları azaltmak amacıyla hasat sonrası AR-GE merkezi oluşturulması ve depolamaya dikkat edilmesi önerilmektedir. Böylece, tüketiciye ulaşana kadar geçen süre içinde yapılan işlemler ve depolama hakkında yapılan çalışmalar sonucu kayıplar minimuma indirilebilir.

Narenciye soğuk hava deposu projeniz için profesyonel bir destek mi arıyorsunuz?